Minik kuş Pırpır, cesaretini toplayarak ilk uçuşunu yapar ve gökyüzünün büyüsünü keşfeder.
Kullanım İpuçları
- Sayfayı çevirmek için sayfaya tıklayın ya da yön tuşlarını kullanın.
- Dinle butonu ile sesli anlatımı başlatın.
- Oto Ses açıkken sayfa bitince otomatik devam eder.
- Kaydırıcı ile hızlı konum değiştirin.
- 3D Açık/Kapalı ile perspektifi değiştirin.
- Kilit ile sayfa tıklamalarını kapatabilirsiniz.
- Tam ekran ile daha iyi odaklanın.
Uçurtmaların Şarkısı


Can'ın gökkuşağı gibi rengarenk bir uçurtması vardı. Kuyruğu upuzundu ve rüzgârda dans etmeyi çok severdi. Can, o gün uçurtmasını alıp en sevdiği tepeye gitmek için sabırsızlanıyordu.


Tepeye vardığında arkadaşları Ada ve Efe'yi gördü. Onlar da kendi uçurtmalarıyla gelmişlerdi. Can, 'Merhaba arkadaşlar! Uçurtma uçurmak için harika bir gün!' diye seslendi.


Ada'nın uçurtması kocaman bir kelebeğe, Efe'nin uçurtması ise komik yüzlü bir balığa benziyordu. Üç arkadaş uçurtmalarını yan yana koyup ne kadar güzel olduklarına baktılar.


Rüzgâr tatlı tatlı esmeye başlayınca, Can ipini yavaşça bıraktı. Gökkuşağı uçurtması havalandı, yükseldi ve gökyüzünde süzülmeye başladı. 'Yaşasın, uçuyor!' diye bağırdı Can sevinçle.


Can'ın uçurtmasını gören Ada ve Efe de kendi uçurtmalarını havalandırdı. Çok geçmeden gökyüzü rengarenk uçurtmalarla doldu. Uçurtmalar rüzgârla birlikte dans ediyor gibiydi.


Bir süre sonra rüzgâr yön değiştirdi ve Ada'nın kelebek uçurtması alçalmaya başladı. Ada, 'Eyvah, uçurtmam aşağı iniyor,' dedi biraz üzülerek.


Can, arkadaşının üzüldüğünü fark edip hemen yanına geldi. 'Üzülme Ada,' dedi. 'Gel, benim uçurtmamın ipini birlikte tutalım. Onun rüzgârını paylaşabiliriz.'


Ada bu teklife çok sevindi. Can'ın elini tuttu ve birlikte gökkuşağı uçurtmayı uçurmaya başladılar. Uçurtma gökyüzünde daha da neşeyle dans etti. Ada'nın yüzü yeniden gülüyordu.


Efe, arkadaşlarının bu paylaşımını görünce gülümsedi. 'Ne kadar güzel! Sanki uçurtmalarımız gökyüzünde birlikte şarkı söylüyor,' dedi neşeyle.


Üç arkadaşın üç güzel uçurtması, mavi gökyüzünde birbirine eşlik ediyordu. Bazen yaklaşıyor, bazen uzaklaşıyor ama hep birlikte dans ediyorlardı. Bu, uçurtmaların dostluk şarkısıydı.


Akşam olup güneş yavaşça batarken, çocuklar uçurtmalarını dikkatlice topladılar. Hepsi çok eğlenmişti ve yanakları tatlı bir pembe olmuştu.


Eve dönerken hepsi aynı şeyi düşünüyordu: Paylaşmak ve dostluk, her günü daha renkli ve eğlenceli yapıyordu. Bu güzel uçurtma gününü hiç unutmayacaklardı.


