Can ve arkadaşları, uçurtmalarını uçururken dostluğun ve paylaşmanın güzelliklerini keşfeder.
Kullanım İpuçları
- Sayfayı çevirmek için sayfaya tıklayın ya da yön tuşlarını kullanın.
- Dinle butonu ile sesli anlatımı başlatın.
- Oto Ses açıkken sayfa bitince otomatik devam eder.
- Kaydırıcı ile hızlı konum değiştirin.
- 3D Açık/Kapalı ile perspektifi değiştirin.
- Kilit ile sayfa tıklamalarını kapatabilirsiniz.
- Tam ekran ile daha iyi odaklanın.
Fısıldayan Ağaç


Can, parkta oynamayı çok seven meraklı ve neşeli bir çocuktu. Her gün yeni bir macera arar, rengarenk kelebeklerin peşinden koşar ve toprağı eşeleyen çalışkan karıncaları ilgiyle izlerdi.


Bir gün, parkın daha önce hiç gitmediği sakin bir köşesinde, dalları gökyüzüne uzanan kocaman, yaşlı bir çınar ağacı gördü. Ağacın gövdesi o kadar kalındı ki, Can kollarını açsa bile ona sarılamazdı.


Can, ağacın gövdesine yavaşça dokundu. Tam o sırada yaprakların arasından gelen yumuşacık bir fısıltı duydu: 'Merhaba, küçük dostum. Seni gördüğüme sevindim.'


Can gözlerine inanamadı! 'Sen... sen konuşuyor musun?' diye sordu heyecanla. Ağaç, 'Elbette,' diye fısıldadı. 'Ben bu parkın kalbiyim. Kuşlara yuva, sincaplara yiyecek veririm ve sıcak günlerde herkese gölge olurum.'


Bilge Ağaç'ın sesi biraz hüzünlendi. 'Fakat bazen insanlar doğayı unutuyor. Yere atılan çöpler toprağımızı ve burada yaşayan minik hayvan dostlarımızı üzüyor.'


Can'ın aklına harika bir fikir geldi. 'Üzülme Bilge Ağaç! Sana yardım edeceğim!' dedi ve eve koştu. Kısa süre sonra elinde rengarenk çiçek tohumları ve küçük, kırmızı bir sulama kabıyla geri döndü.


Can, Bilge Ağaç'ın etrafındaki toprağa minik çukurlar açıp tohumları sevgiyle ekti. Bilge Ağaç da dallarıyla ona nazikçe gölge yaparak yardım etti. Birlikte çalışmak çok keyifliydi.


Can, o akşam yemeğinde annesine Fısıldayan Ağaç'ı ve doğayı nasıl koruyabileceğini anlattı. 'Anne, ağaçların da bizim sevgimize ihtiyacı var!' dedi.


Ertesi sabah Can, babasıyla birlikte parka gitti. Babası, Bilge Ağaç'ın etrafındaki çöpleri toplamasına yardım etti. Park şimdi pırıl pırıl parlıyordu.


Kısa süre sonra, Can'ın ektiği tohumlar filizlendi ve Bilge Ağaç'ın etrafı rengarenk çiçeklerle doldu. Can, en iyi dostu olan ağaca kocaman sarıldı. Artık biliyordu ki, doğayı sevmek ve korumak hepimizin göreviydi.


