Can ve arkadaşları, uçurtmalarını uçururken dostluğun ve paylaşmanın güzelliklerini keşfeder.
Kullanım İpuçları
- Sayfayı çevirmek için sayfaya tıklayın ya da yön tuşlarını kullanın.
- Dinle butonu ile sesli anlatımı başlatın.
- Oto Ses açıkken sayfa bitince otomatik devam eder.
- Kaydırıcı ile hızlı konum değiştirin.
- 3D Açık/Kapalı ile perspektifi değiştirin.
- Kilit ile sayfa tıklamalarını kapatabilirsiniz.
- Tam ekran ile daha iyi odaklanın.
Minik Kuşun İlk Uçuşu


Yemyeşil bir ağacın en tepesinde, sıcacık bir yuvada Pırpır adında minik bir kuş yaşardı. Kardeşleri çoktan uçup gitmişti ama Pırpır, yuvadan dışarıdaki kocaman dünyaya bakmaktan birazcık çekiniyordu.


Annesi ve babası, Pırpır'ın yanına kondu. Annesi şefkatle, 'Hadi Pırpır'ım, gökyüzü seni bekliyor. Ne kadar eğlenceli olduğunu bir bilsen!' dedi.


Babası da, 'Kanatların ne kadar güçlü, bir denesen göreceksin,' diye cıvıldadı. Ama Pırpır aşağıya bakınca başı dönüyor, minik kalbi pır pır ediyordu. 'Ama ya düşersem?' diye fısıldadı.


O sırada ağacın gövdesinden yukarı doğru neşeli bir sincap tırmandı. Bu, sincap Kıpır'dı. 'Korkma küçük dostum!' dedi. 'Zıplamak gibi düşün, sadece biraz daha havalı!'


Kıpır, Pırpır'a cesaret vermek için bir daldan diğerine çevik bir hareketle atladı. 'Gördün mü? Tıpkı bir oyun gibi!' diye seslendi. Pırpır, onun bu neşeli haline gülümsedi.


Yakındaki bir ağaç kovuğundan uykulu gözlerle bakan Bilge Baykuş konuştu: 'Kanatların ne yapması gerektiğini bilir Pırpır. Sen sadece onlara güvenmelisin.'


Pırpır, arkadaşlarının ve ailesinin sözlerini düşündü. Derin bir nefes aldı ve yuvanın kenarında minik kanatlarını bir kez çırptı. 'Pır... pır...' Bu his biraz garipti ama hoşuna gitmişti.


Cesaretini toplayan Pırpır, gözlerini kapattı ve kendini yuvadan boşluğa bıraktı! O an her şey çok hızlı oldu.


Bir an için aşağı doğru süzülür gibi oldu. Ama sonra Bilge Baykuş'un sözleri aklına geldi: 'Kanatlarına güven!' Pırpır, kanatlarını daha güçlü ve daha hızlı çırpmaya başladı.


Ve işte o an! Rüzgâr kanatlarının altından onu yakaladı ve yukarı kaldırdı. Pırpır uçuyordu! Gerçekten uçuyordu! Aşağıdaki dünya rengârenk bir halı gibiydi. 'Başardım!' diye sevinçle cıvıldadı.


Yuvasının bulunduğu ağacın etrafında mutlu bir tur attı. Annesi, babası ve arkadaşları onu neşeyle alkışlıyorlardı. 'Yaşasın Pırpır!' diye bağırıyorlardı.


Pırpır, ustaca bir inişle annesiyle babasının arasına kondu. Annesi onu kanadının altına aldı. Pırpır artık biliyordu; birazcık cesaret ve sevgiyle her şey mümkündü.


