Can ve arkadaşları, uçurtmalarını uçururken dostluğun ve paylaşmanın güzelliklerini keşfeder.
Kullanım İpuçları
- Sayfayı çevirmek için sayfaya tıklayın ya da yön tuşlarını kullanın.
- Dinle butonu ile sesli anlatımı başlatın.
- Oto Ses açıkken sayfa bitince otomatik devam eder.
- Kaydırıcı ile hızlı konum değiştirin.
- 3D Açık/Kapalı ile perspektifi değiştirin.
- Kilit ile sayfa tıklamalarını kapatabilirsiniz.
- Tam ekran ile daha iyi odaklanın.
Minik Can'ın Büyük Macerası


Minik Can, minicik bir çocuktu. Kocaman yürekli, pırıl pırıl gözlüydü. Güneş Anne ve Bulut Baba onu çok severdi.


Evleri sıcacık bir mantarın altındaydı. Her sabah birlikte şarkı söyler, oyunlar oynarlardı. Minik Can kendini çok güvende hissederdi.


Ama Minik Can'ın gözleri her zaman dışarıyı süzerdi. 'Acaba bu kocaman bahçede neler var?' diye merak ederdi.


Güneş Anne ve Bulut Baba, Minik Can'ın cesaretini bilirdi. 'Keşfetmek güzeldir yavrum,' derlerdi. 'Ama her zaman dikkatli ol.'


Bir sabah, Minik Can küçük sırt çantasını taktı ve maceraya atıldı. İlk durağı, rengarenk bir çiçeğin içiydi.


Çiçeğin içi, pamuk gibi yumuşacık, mis gibi kokuyordu. Minik Can, kendini bir yatakta gibi hissetti.


Derken, rengarenk kanatlı bir kelebek geldi. Adı Kelebek Lale'ydi. 'Merhaba Minik Can!' dedi neşeyle. 'Burada ne arıyorsun?'


Minik Can, 'Maceraya çıktım!' diye cevap verdi. O sırada, kırmızı benekli bir uğur böceği de onlara katıldı. Bu, Uğur Böceği Benek'ti.


Üç arkadaş birlikte oyunlar oynadılar. Minik Can, küçük olduğu için çiçeklerin arasına kolayca girip çıkabiliyor, en gizli yerleri keşfediyordu.


Bir ara hafif bir rüzgar esti. Minik Can biraz sallandı ama hiç korkmadı. 'Ben cesurum!' diye düşündü. 'Farklı olmak bana yeni yollar açıyor.'


Akşam olunca Minik Can, yeni arkadaşlarına veda etti ve evine döndü. Güneş Anne ve Bulut Baba onu merakla bekliyordu.


Minik Can, tüm maceralarını anlattı. 'Farklı olmak güzeldir anneciğim, babacığım,' dedi. 'Cesaretle her şey başarılır!' Onlar da Minik Can'ı kocaman öptüler.


