Ali'nin Harf Pikniği

Minik karınca Ali, 'A a' dedi. 'Bugün piknik yapacağım! Acaba ne yesem?' Annesi ona kıpkırmızı bir elma verdi. 'Al Ali, bu lezzetli bir elma.'

Ali elmasını aldı ve yola çıktı. Yolda arı Bora'yı gördü. 'B b' diye vızıldadı Bora. 'Pikniğin için biraz bal ister misin?'

Ali ballı ekmeğini yerken cırcır böceği Ceyda'yı gördü. 'C c' diye seslendi Ceyda. 'Pikniğin ne kadar da cıvıl cıvıl!'

Ali, Ceyda'ya gülümsedi. 'Ç ç' diye seslendi. 'Gel, birlikte çilek yiyelim!' Sepetinden kıpkırmızı bir çilek çıkardı.

Tam o sırada, bir dalda duran dede ağaçkakanı gördüler. 'D d' diye takırdadı ağaçkakan. 'Ne lezzetli bir dut!'

Ali, 'E e' dedi. 'Elma, bal ve çilek... Sepetimde en sevdiğim yiyecekler var!' Ekmeğinden bir ısırık daha aldı.

Piknik alanının yanında bir fındık ağacı vardı. Bir fındık faresi, 'F f' diye fısıldadı. 'Bu fındıklar çok taze!'

Ali güneşe baktı. 'G g' dedi. 'Gökyüzü ne kadar da güzel!' Güneş gülümsedi ve onlara sıcaklığını gönderdi.

Ali, arkadaşı uğur böceği Havva'yı gördü. 'H h' diye seslendi. 'Havuçlu kekimden bir dilim ister misin?'

Güneşin ışığı her yeri aydınlatıyordu. Ali, 'I ı' dedi. 'Bu ne kadar ılık bir gün!' Ispanak yaprağının gölgesinde dinlendi.

Ali sepetinden iki tane incir çıkardı. 'İ i' dedi. 'Bu incirler çok tatlı. Birini anneme götüreceğim.'

Ali eve dönerken bir jip gördü. Oyuncak bir jipti! 'J j' diye şaşırdı. 'Ne kadar da havalı bir jip!' Ali, mutlu bir şekilde evine doğru yürüdü. Harika bir piknik günüydü.