Can ve arkadaşları, uçurtmalarını uçururken dostluğun ve paylaşmanın güzelliklerini keşfeder.
Kullanım İpuçları
- Sayfayı çevirmek için sayfaya tıklayın ya da yön tuşlarını kullanın.
- Dinle butonu ile sesli anlatımı başlatın.
- Oto Ses açıkken sayfa bitince otomatik devam eder.
- Kaydırıcı ile hızlı konum değiştirin.
- 3D Açık/Kapalı ile perspektifi değiştirin.
- Kilit ile sayfa tıklamalarını kapatabilirsiniz.
- Tam ekran ile daha iyi odaklanın.
Cesur Jim'in Define Adası


Genç Jim Hawkins, ailesinin işlettiği Amiral Benbow Hanı'nın çatı katında eski eşyaları karıştırırken, tozlu bir sandığın içinde parşömene sarılı gizemli bir harita buldu. Haritanın üzerindeki solgun mürekkep, uzak bir adayı ve çarpı işaretiyle belirtilmiş bir yeri gösteriyordu. Jim'in kalbi heyecanla çarpmaya başladı; bu, macera dolu bir yolculuğun başlangıcıydı.


Jim, bulduğu haritayı hemen kasabanın en bilge ve cesur denizcisi olan Kaptan Alistair'e götürdü. Kaptan, haritayı dikkatle inceledi ve gözleri parladı. 'Bu, efsanevi Kaptan Flint'in haritası!' dedi. 'Eğer bu harita gerçekse, bizi hayal bile edemeyeceğimiz bir hazineye götürecek.'


Kaptan Alistair, 'Hispaniola' adını verdiği görkemli gemisiyle bir keşif gezisi düzenlemeye karar verdi. Mürettebat toplanırken, yolculuğa nadir bitkileri incelemek için katılan Leydi Esmeralda adında genç bir doğa bilimciyle tanıştılar. Kaptan, Jim'i uyardı: 'Hazine söylentisi dürüst insanlar kadar hilekârları da çeker, gözünü dört aç.'


Güneşli bir sabah, Hispaniola yelkenlerini rüzgârla doldurup denize açıldı. Jim, güverteden memleketinin ufukta kayboluşunu izlerken içinde hem büyük bir heyecan hem de tatlı bir endişe vardı. Mavi suların ve özgürlüğün tadını çıkarıyordu.


Jim bir akşam güvertede, Tekgöz Silas adındaki bir denizcinin başka bir tayfaya fısıldayarak hazineyi kendileri için ele geçirme planlarından bahsettiğini duydu. Silas'ın sesi korkutucu değildi ama açgözlülükle doluydu. Jim, mürettebattaki herkese güvenemeyeceğini o an anladı.


Endişelenen Jim, olanları Leydi Esmeralda'ya anlattı. Esmeralda onu sabırla dinledi ve cesaretlendirdi. 'Gerçek güç dürüstlükten ve birlikte hareket etmekten gelir,' dedi. Şüpheli denizcileri gözlemlemek ve Kaptan Alistair'e yardım etmek için anlaştılar.


Haftalar süren yolculuktan sonra, gözcü kulesinden bir ses yükseldi: 'Toprak göründü!' Jim, ufukta beliren yemyeşil tepeleri ve beyaz kumlu sahilleriyle haritadaki adanın aynısını gördü. Macera artık çok yakındı.


Kaptan Alistair, Jim ve Leydi Esmeralda, güvendikleri birkaç kişiyle birlikte adaya ilk adımı attılar. Hava, egzotik kuşların cıvıltıları ve mis kokulu çiçeklerin kokusuyla doluydu. Ada, yakından daha da büyüleyiciydi.


Bu sırada Tekgöz Silas ve arkadaşları, adanın farklı bir yerine gizlice çıktılar. Kendi yaptıkları acemice çizilmiş bir harita kopyasıyla hazineyi ilk önce bulmayı planlıyorlardı. Ancak açgözlülükleri onları sakar ve gürültücü yapıyordu.


Jim ve arkadaşları ise haritadaki ipuçlarını dikkatle takip ettiler. Üç uzun palmiye ağacı ve kurukafa şeklindeki tuhaf bir kaya hakkındaki bilmeceyi zekâlarını kullanarak çözdüler. Dostlukları ve ekip çalışmaları sayesinde hazine avı eğlenceli bir oyuna dönüştü.


Taşın altında, demir kuşaklı eski bir ahşap sandık buldular. Büyük bir çabayla sandığı açtılar. İçinden sadece altın paralar değil, aynı zamanda paha biçilmez eski kitaplar, bilimsel aletler ve dünyanın dört bir yanından getirilmiş tohumlar çıktı. Bu, bir bilgi ve keşif hazinesiydi.


Tam o sırada yorgun ve kaybolmuş görünen Tekgöz Silas ve grubu ortaya çıktı. Açık sandığı görünce zekâlarıyla alt edildiklerini anladılar. Kaptan Alistair, sandığı geri taşımaya yardım etmeleri ve dürüstçe çalışacaklarına söz vermeleri karşılığında onlara adil bir pay teklif etti. Jim, asıl hazinenin kurduğu dostluklar ve yaşadığı macera olduğunu anladı ve hazinenin kasabalarında bir okul ve kütüphane inşa etmek için kullanılmasını istedi.


